Son yıllarda Türkiye’de girişimcilik rüzgarları hızla esmeye devam ederken, “seçim kazandıran Türk” lakabıyla tanınan bir iş insanı, kendi ürettiği 220 çeşit koku ile dünya pazarına açılıyor. Bu anlamda, özellikle kokulu ürünlerin kalitesi ve çeşitliliği ile öne çıkan bu girişimci, 30 farklı ülkeye ihracat yaparak Türk ekonomisine katkıda bulunuyor. Peki, bu başarılı girişimin arkasında neler var? Kendi yarattığı marka ile sektörün öncülerinden biri olmayı nasıl başardı? İşte detaylar...
Bu iş insanı, girişimciliğe olan ilgisini genç yaştan itibaren keşfetti. İlk başlarda avukatlık yapmaya karar verse de, zamanla kendisini iş dünyasının dinamiklerinde buldu. İnovasyon ve yaratıcılığın önemine inanan bu girişimci, koku sektöründe fark yaratma hedefiyle yola çıktı. Kendi üretim tesislerinde, doğal ve sentetik bileşenleri harmanlayarak oluşturduğu 220 çeşit koku, hem yerel hem de uluslararası pazarda büyük bir beğeni topladı.
Markasını yaratma aşamasında, özellikle piyasa araştırmalarına önem vererek, tüketici tercihlerini analiz etti. Kendi geliştirdiği “koku körlüğü” testi ile kokuların kabul edilebilirliğini ölçen bu girişimci, böylece kaliteyi ve çeşitliliği artırmayı başardı. Kendi web sitesi ve sosyal medya kanalları üzerinden işini tanıterek, hem inovatif ürünler sunmayı hem de tüketici geri dönüşlerini anında almayı hedefliyor. Ayrıca, çeşitli festivallere katılarak markasını daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlıyor.
Bünyesindeki 220 çeşit koku ile dikkat çekmeyi başaran girişimci, şu anda 30 farklı ülke ile iş yapıyor. Özellikle Avrupa, Asya ve Orta Doğu pazarlarına odaklanan bu Türk girişimci, bu bölgelere yönelik özel kokular geliştirmiş durumda. Kokularının çoğu, parfüm, evde kullanılabilir aromalar ve potansiyel olarak kozmetik ürünleri için tasarlanıyor. Ürünleri, tüketicilere daha uygun fiyatlarla ulaştırmak için yerel distribütörlerle işbirliği yapıyor.
Genç girişimcinin bu açılımında, sahip olduğu "seçim kazandıran koku" sıfatı da büyük bir rol oynuyor. Sektördeki diğer firmaların ürünlerinin yanı sıra, kendi markasının kalitesinden ve özgünlüğünden şaşmayan bu iş insanı, aynı zamanda çeşitli organizasyonlar ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yaparak sosyal projeleri destekliyor. Bu projeler, hem çevreye duyarlılık hem de yerel üretimi teşvik etmeyi amaçlıyor.
Ekonomik sürdürülebilirlik noktasında da önemli adımlar atan girişimci, kendi üretim tesislerinde çevre dostu malzemelerin kullanımına ve sürdürülebilir tarıma önem veriyor. Ayrıca, sektördeki uzun dönemli hedefleri arasında, yeni kokular geliştirmek ve pazar payını artırmak yer alıyor. Kendi tasarımlarını oluşturmak için genç tasarımcılara ve parfümerlere destek veren bu girişimci, aynı zamanda yerel istihdam yaratma konusunda da aktif bir rol alıyor.
Sonuç olarak, “seçim kazandıran Türk” lakabıyla anılan bu girişimci, sadece koku sektöründe değil, girişimcilik ekosisteminde de fark yaratan bir isim olmayı başarıyor. 220 çeşit kokusu ile uluslararası pazarda başarı hikayesini sürdüren bu örnek, gelecekte de Türk girişimcilerin uluslararası alanda kendine yer bulmasını teşvik edecek bir model oluşturuyor. Türkiye’nin global çapta tanınan kokuları ile büyüyen bir marka haline geldiği bu dönemde, bu girişimcinin başarısı, genç nesillere ilham kaynağı olmaya devam edecek.