İngiltere, son yıllarda sağlık hizmetlerinin durumu ile ilgili birçok sorunla karşı karşıya kalmıştır. En son ortaya çıkan gelişme ise ciddi bir tehlike çanının çalmakta olduğuna işaret ediyor. Ülkede yüzlerce hasta, tedavi arayışında ölümle yüz yüze geliyor. Bu durum, sağlık sisteminin mevcut krizle nasıl başa çıkacağını sorgulatıyor. Bu haber, sağlık sisteminin çöküşü ve ölüm sırasındaki hastaların durumunu ele alıyor.
İngiltere'nin sağlık sistemi, son yıllarda artan mali sıkıntılar, personel eksikliği ve aşırı yüklenme ile karşılaşıyor. Her ne kadar National Health Service (NHS) yani Ulusal Sağlık Hizmeti, dünya genelinde örnek gösterilen bir sistem olsa da, son zamanlarda ciddi bir erozyona uğradığı açıkça görülüyor. Hastanelerde yatak kıtlığı, randevu gecikmeleri ve doktorların yetersizliği nedeniyle NHS'nin sağlık hizmetlerini sağlama konusundaki kapasitesi giderek daralıyor.
Hastanelerdeki yoğunluk, acil servislerin bile dibe vurmasına neden oluyor. Gerçekten de, birçok hasta sadece acil durumlarda hastanelere başvurduğunda bile, günlerce veya haftalarca süren bekleme süreleriyle karşılaşabiliyor. Bu da, hastaların hayati tehlike arz eden durumlar içinde beklemelerine yol açıyor. An itibarıyla, İngiltere genelinde yüzlerce hasta, tedavi edilmek için ölüm sırasına girmiş durumda.
Birçok uzman, bu durumun ardında yatan sebepleri incelemekte. Öncelikle, pandeminin etkileri hala hissedilirken, sağlık sistemine yapılan yatırımların ve altyapı geliştirmelerin yetersiz kaldığı belirtiliyor. COVID-19 sonrası sağlık sorunları ve tedaviye olan ihtiyaç, bir yandan hasta yoğunluğunu artırırken, diğer yandan NHS'nin zaten zorlanmakta olan kaynaklarını daha da sarf ediyor. Ayrıca, yaşlanan nüfus da sağlık hizmetlerine olan talebi artırıyor.
Bununla birlikte, sağlık alanında çalışan personelin yetersizliği ve iş yükünün artması da dikkat çeken diğer bir konu. Yoğunluk nedeniyle çalışan doktor ve hemşireler, fiziksel ve zihinsel şekilde tükenmişlik yaşamaktadırlar. Bu durum, hastaların gözünden kaçmamakta; onların sağlık hizmetlerine erişiminin de önünde büyük bir engel teşkil etmektedir.
Uzmanlar, yalnızca mevcut sistemin iyileştirilmesine yönelik çözümler bulmanın değil, aynı zamanda mevcut durumun getirdiği acil ihtiyaçları da acilen ele almanın gerekli olduğunu vurguluyor. Uzun bekleme sürelerinin, hastaların durumunu giderek kötüleştirdiği ve sonuç olarak var olan ‘ölüm sırası’ konusunu daha da felaketleştirdiği belirtiliyor.
Sonuç olarak, İngiltere’deki sağlık sisteminin bu durağanlık döneminde, yüzlerce insan ölümle yüz yüze. Hastaların tedavi için bekleme süreleri uzadıkça, sağlık sistemi üzerindeki baskının da artacağı aşikar. Daha fazla yatırım, altyapı iyileştirmeleri ve sağlık çalışanlarının desteklenmesi gerekmekte; aksi durumda, bu ölüm sırası daha da kabaracak gibi görünüyor. Bu durum, yalnızca sağlık sisteminin geleceği için değil, aynı zamanda toplum için de ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. İngiltere halkı, sağlık hizmetlerine erişim hakkının daha iyi bir şekilde yerine getirilmesi için yönetimden ve siyasetten somut adımlar beklemektedir.