Aydın'ın Sultanhisar ilçesinde meydana gelen bir olay, yerel halkı derinden sarstı. 4 çocuk annesi olduğu öğrenilen bir kadın, evinde ölü bulundu. Olay yerine yapılan ilk incelemelerde, kadının yakınında 13 adet boş kovan bulunması, cinayet ihtimalini güçlendirdi. Gözaltına alınan 2 şüphelinin ise kadının eski eşi olduğu iddia ediliyor. Hayatının son dönemlerinde şiddetli bir boşanma süreci geçirdiği bilinen kadının, bu duruma bağlı olarak cinayete kurban gitmiş olabileceği üzerinde duruluyor. Olay, Aydın halkını tedirgin ederken, güvenlik güçleri kapsamlı bir soruşturma başlattı.
Olay, geçtiğimiz gün sabah saatlerinde meydana geldi. Aydın'da yaşayan 37 yaşındaki Derya Yılmaz'ın evinden gelen kötü kokular, komşularını endişelendirerek durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen ekipler, genç kadının cansız bedenini buldu. Gerekli incelemeleri yapmak üzere savcı da olay yerine geldi. İlk incelemelerde, Derya Yılmaz’ın cansız bedeninin üzerinde herhangi bir yaralanmaya rastlanmazken, evin içinde yapılan aramalarda toplamda 13 adet boş kovan bulundu. Bulunan bu mermilerin türü ve hareketli olup olmadığıyla ilgili detaylar, güvenlik güçlerinin dikkatle inceleneceği konular arasında yer almakta.
Gözaltına alınan şüphelilerin, 38 yaşındaki eski eşi Fatih Yılmaz ve onun arkadaşı olduğu öğrenildi. İddialara göre, Derya Yılmaz, boşanma sürecinde mal paylaşımı konusunda anlaşmazlıklar yaşamış ve bu durumun ardından ciddiyet kazanmış olan tehditler almıştı. Aile üyeleri, Derya'nın son günlerde davranışlarının değiştiğinden bahsediyor. Komşuları, onu pek sık evde görmemeye başlamıştı. Derya'nın ölümünden sonra yapılan sosyal medya paylaşımları, cinayet şüphelilerinin Derya'nın yaşadığı korku ve baskıyı ortaya koydu.
Aydın’ın bu trajik olaya verdiği tepkiler siyasetin de gündemine geldi. Kadın cinayetleri ve aile içi şiddet sorununa dikkat çeken kadın dernekleri, olayın ardından yürüyüş düzenlemek için harekete geçti. Ülke genelinde artan kadın cinayetleri üzerine toplumsal bir farkındalık oluşturmayı hedefleyen aktivistler, Derya Yılmaz için adalet talep etti. "Derya yalnız değildi, tüm kadınlar bu tehlikeyle yüzleşiyor," diyen dernek temsilcileri, olayın ardındaki derin acıyı ve toplumsal sorunu gündeme taşımaya çabalıyor.
Bu olay, yalnızca Aydın'da değil, tüm Türkiye’de kadınların maruz kaldığı şiddet ve cinayetlerin bir yansıması. Kadınların haklarını koruma ve onları güvende tutma konusunda daha fazla önlem alınması gerektiği vurgulanırken, toplumda bu konudaki duyarlılığın arttırılması gerektiği belirtiliyor. Adalet Bakanlığı, bu gibi olayların önlenmesi için yasal düzenlemelerin hızla yapılması gerektiğini ifade etti. Geçit Anayasa'da ve uluslararası sözleşmelerde yer alan kadın haklarına dair hususların uygulanabilirliğine dair yeni düzenlemelerin şart olduğu tartışmaları da gündeme gelmiş durumda.
Olayın ardındaki sır perdelerinin aralanması için yapılması gerekenler ve sorumluların hesap vermesi konusunda toplumun her kesiminden destek çağrıları geliyor. Kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair farkındalık yaratma çabaları, yalnızca şiddet mağduru kadınları değil, tüm aileleri, toplumları ve devleti ilgilendiren bir mesele olarak öne çıkıyor. Bu olay, kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin son bulması için bir çağrı niteliği taşıyor; öncelikle müdahale mekanizmalarının işler hale getirilmesi ve gerekli destek sistemlerinin daha sağlam bir zemine oturtulması gerekiyor.
Aydın'daki bu üzücü olay, yalnızca bir cinayet vakası olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir sorun olarak ele alınıyor. Kadınların güvende hissettiği bir toplum yaratmak adına, herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi büyük önem taşıyor. Derya Yılmaz’ın hatırası, bu anlamda daha fazla kadının gür sesle haykırdığı ve adalet arayışında olduğu bir sembol haline geldi. Toplumun vicdanını harekete geçiren bu olay için artık harekete geçme zamanı geldi. Farkındalığın artırılması, kampanyaların düzenlenmesi ve yasal düzenlemelerin yapılması için el birliğiyle mücadele etmek gerektiği açıktır.